Sayfalar

10 Ağustos 2010 Salı

Sherlock Aramızda



İngiliz dizileri öyle herkes tarafından beğenilen yapımlar değildir.Belli bir kısım izler,beğenir,hayran olur yalnızca.Özellikle enteresan British aksanının payı büyük bu durumda.

Dizi dünyasında da genelde olduğu gibi soğuk bulunur İngiliz milleti.(Benim gibi deli bir İngiliz hayranıysanız daha doğrusu aksan zaafiyetiniz varsa geçersiz tabii bu durum.)
Sezonların kısalığı yani yalnızca 6 bölümden oluşması ve bölüm sürelerinin uzun olması (60-90 dk.) da benimsenmesini zorlaştıran diğer etmenlerden.Bütün bunlara rağmen kıyıda köşede kalmış İngilizlerin çıkardığı şahane yapımların sayısı yadsınamaz.Özellikle Stefen Moffat yapımları mutlaka izlenmesi gereken,müstesna dizilerdir.
İngilizlerin Friendsi olarak kabul edilen Coupling örneğin.Bir korku ve gerilim dizisi olan Jeykll.Efektleri çok şahane olmasa da tüm dünyada kült haline gelen bilim-kurgu dizisi Doctor Who.

Bugünlerde ise Stefen Moffat karşımıza ünlü İngiliz dedektefi Sherlock Holmes un 21.yy a uyarlanmış versiyonu olan bir mini diziyle çıktı.SHERLOCK.

Klasik Sherlock hikayelerinin aksine bu sefer ünlü dedektifimiz Sherlock Holmes sadık yardımcısı ve dostu Dr.John Watson ile 21.yy da yani günümüz Londrasında maceradan maceraya koşuyor.

Kaçık dedektif Sherlock u The Other Boleyn Girl den tanıdığımız Benedict Cumberbatch canlandırıyor.Rolüne cuk oturmuş bence.Mimikleri,gözleri,sopa gibi vücuduyla sanki hafızalardaki Sherlock a hayat vermiş.

Dedektifin sağ kolu,kadim dostu Dr.John Watson a ise  ‘’The Office’’ nin çatlak Tim Canterbury si Martin Freeman hayat veriyor.

Özellikle cast seçimini çok başarılı buldum.John Watson a bayılıyor da bayılıyorsunuz.Sherlock un tüm garipliklerine,çatlaklıklarına yaptığı espriler,verdiği karşılıklar  şahane.

Hikaye de oldukça hızlı gelişiyor,3 bölümlük bir mini dizi olduğundan mütevellit.Düşünüyorsunuz,eğleniyorsunuz bir taraftan da heyecanlanıyorsunuz.Duraksamalar,Sherlock un bulduğu ipuçlarının da yazıyla geçmesi ayrı hoş bir detay.

Diziyi izlerken ah bir Londra da yaşasam şuranın o rutubetli,ıslak havasını bir koklasam diyorsunuz adeta.Kartpostal gibi geçiyor önünüzden resmen ıslak ve büyülü şehir Londra.Kovalama sahnelerinde kullanılan çekim de bir dizi için fazla iyi.

Gelelim en has en dikkat kesilecek noktaya.Bir Sherlock Holmes yapımı asla müziksiz düşünülemez.Harika müzikleriyle hem kulağınız şenleniyor hem de daha bir adapte oluyorsunuz diziye.

Sherlock ve Watson tanışma hikayeleri ise ; askeri bir doktor olan Dr.Watson’nın Afganistan da savaş sırasında  sakatlanıp Londra ya dönmesiyle başlıyor.Sorunlu,işsiz Watson kendisine kalacak bir yer,parayı paylaşacağı bir ev arkadaşı arıyor.Tesadüfen bir gün park da okuldan arkadaşı ile karşılaşıyor ve tak sorunlu mu sorunlu,çılgın bir dedektif olan Holmes ile yolları kesişiyor.Başlıyor macera.

Bu arada dizinin bir bölümü 90 dakika sürüyor.Eğer Sherlock un dahi beynine yolculuktan sıkılmayacağım diyorsanız başlayın derim.Çünkü şayet dikkat sorununuz varsa 90 dakika bir bölüm sizi sıkabilir.


Şu yaz aylarımızı şenlendiren Sherlock u kaçırmayın  ! Macera yanı başımızda :)



Değinmeden geçmeyeceğim. Benedict Cumberbatch ile  gene bir BBC yapımı olan Merlin’i canlandıran Colin Morgan arasında inanılmaz bir benzerlik var.Sizce de öyle değil mi ?


2 yorum:

Adsız dedi ki...

Sherlock'aa bayıldım bayıldım ki zaten Sherlock Holmes hikayelerini kendisini Watson'la ilişkilerine bayılıyorum yıllar önce gazetede kitap serisi için kupon toplamış biriyim:)

Dizi 90 dk ama o süre bile çok kısa gelliyor bana..bittiğine de üzüldüm keşke birkaç bölüm daha olsaydı:(
Benedict Cumberbatch Sherlock'a çok güzel hayat vermiş bu Sherlock'a bayıldım desem yeridir:)
zaten şu dizi karakterlerine aylıp bayılmaya hazırım hemen sonum kötü :D

ElifLisa dedi ki...

O hepimizin sorunu zaten hahahahah :)

Ama hakikaten başarılı olmuş.Stefen Moffat ne yapsa güzel,ne yapsa harika.